Değerli teç-sen üyeleri; bilindiği üzere 6. Dönem toplu iş sözleşmesinde kamu çalışanlarına sıfır zam, sıfır seyyanen zam, sıfır refah payı, sıfır kazanım ve sıfır başarı ile sonuçlanmıştır.
Başarısızlığın başarı olarak anlatıldığı masalları 12 yıldır dinliyoruz. Bir 12 yıl daha bu masalları dinlemek istemiyorsak kamu çalışanlarının bu derin uykudan uyanması elzemdir. Plan basit ve bellidir. Plan asgari ücret ile memur maaşlarını eşitlemektir.
Bu planın ana aktörleri ise yetkili sendika ve kankası küçük ortağıdır. Bu planın diğer ana aktörüde kamu çalışanlarıdır. Kamu çalışanlarının kaderi kendi ellerindedir. Ya yetkili sendika ve küçük ortağını oyun dışına itecek, ya da yetkili sendika ve kankasının kamu çalışanlarını hurdaya çıkarmasına izin verecektir.
Özellikle son toplu sözleşmeye siyasi iktidarın emriyle ortak katılan yetkili sendika ve kankasının talep ettikleri 600 lira seyyanen zam, %6 refah payı ve %38 zam, bayram ikramiyesi, 3600 ek gösterge, 4bli kamu çalışanlarının 4a kadrosuna geçirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, gelir vergisinin %15’e sabitlenmesi gibi birçok talebin hiçbirinin kabul görmediği bir toplu iş sözleşmesinin imzalanması ihanetin açık belgesidir.
Ayrıca kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmeyeceğiz doktrininin hatalı, eksik ve yanlış bir doktrin olduğunu, enflasyon hesaplayıcılarına olan güvenin her geçen gün azaldığı ve iğneden ipliğe temel her ürünün %100 arttığı ülkemizde asgari ücret ile memur maaşlarına %100 zam yapılması gerekirken ocak ayında memur maaşlarına %5 zam yapılacak olması kabul edilemezdir. Ancak bu durum da asgari ücretle memur ücretinin eşitlenme planın bir parçasıdır. Göreceksiniz yetkili sendika ve kankası bu durum karşısında cılız eylemler yaparak masallara devam edecektir.
Celladına aşık olmuş kamu çalışanlarının geleceği ve kaderi konusunda ciddi endişelerimiz vardır. Milyonluk makam arabalarına binen, sırça köşklerde yaşayan, aldığı uçuk maaşlarla fiyaka satan sendika başkanlarının kamu çalışanlarına vereceği tek şey vardır.
Yokluk, sefalet, buhran, açlık ve şükürdür. Bir eli yağda bir eli balda olanların kamu çalışanlarının kaderini belirlemesine izin vermenin sonucu ağır hüsrandır. Dün refahtan payımızı aldık narası atanların, ama biz masadan kalktık yalanına sığınanların, 4 ay sesizliğe bürünüp ağzı bıçak açmayanların farklı olduğunu düşünüyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz. Hepsi aynı rengin aynı tonudur. Aynı planın aparatıdır.
Bol sıfırlı toplu sözleşmeden “sendika ikramiyesinde aylık 88 lira (3 aylık 264 lira yetkili sendika ve kankasına göre güya 400 lira) artış sağlanmıştır. Ayrıca kanuna aykırı olarak toplu sözleşme ikramiyesinden hizmet kolunda %1’i geçen sendika üyeleri yararlanacağı hükmü getirilmiştir. Teç-sen olarak %1 hükmüne danıştay nezdinde dava açılmıştır. İdarenin savunması istenmiş ve idare 02 kasım 2021 cevap vermiştir. Geçen hafta salı günü yani 07/12/2021 tarihinde danıştay heyeti toplanıp karar vermiştir. Danıştay kararının bu hafta içinde açıklanmasını bekliyoruz.
Ayrıca söz konusu düzenleme tbmm’ye gelmemiş ve kanunda değişiklik herhangi bir yapılmamıştır. Kanun ortadadır. 4688 sayılı kanuna göre toplu sözleşme ikramiyesinden sendika üyesi olan herkes yararlanacaktır. Kanunları değiştirmek, daraltmak ve genişletmek yetkisi meclisin görevidir. Yetkili sendika başkanının ve kankasının kanun değiştirme yetkisi yoktur.
Katsayı ve göstergeler, aylık ücretler, zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm, aile yardımının artırılması, genişletilmesi toplu sözleşmenin alanındadır. Ama daraltma, azaltma toplu sözleşmenin alanı değildir. Yani toplu sözleşme ile fazla çalışma ücreti artarılabilir ama azaltılamaz veya kaldırılamaz. Aynı şekilde toplu sözleşme ikramiyesi artırılabilir, kapsamı genişletilebilir lakin düşürülemez ve kapsamı daraltılamaz.
Ayrıca toplu sözleşme hükümleri kanunlara aykırı olamaz. Ülkemiz kabile devleti olmadığına göre hukuk devleti olduğumuza göre… 4688 sayılı kanuna göre aylık 88 lira 3 aylık 264 lira onların tabiriyle 400 lira toplu sözleşme ücretinden hangi sendikaya üye olduğuna bakılmaksızın tüm sendika üyeleri yararlanacaktır. Hukuk profösörlerinin görüşü de bu yöndedir.
Bizler teç-sen davasına, yeni nesil sendikacılığa, geleceğin sendikaları olarak tüm kalbimizle inanıyoruz. Hedeflerimiz ve hayallerimiz çok büyük. Bugün karanlık diye gördüğünüz bugünler bizim büyük resmimizin küçük bir pikselidir. Büyük resmin küçük bir karesidir. Lakin bu karanlık günler dostlukların sınandığı günlerdir. İnsanın rengi karanlıkta belli olur. Aydınlık günler geldiğinde ise gereken neyse yapılır.
Teç-sen dün kurulmuş acemi bir sendika değildir. Teç-sen hikayesine ve mücadelesine durmadan, duraksamadan ve her türlü engellere ve engelleme girişimlerine rağmen devam edecektir. Kazanan hakikat olacaktır. Kazanan adalet olacaktır. Kazanan inananlar olacaktır.
